Ekonomik Kazanımlar ve Yapısal Dönüşüm
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinde son zamanlarda elde edilen başarıların kalıcı hale gelmesi gerektiğini vurguladı. Şimşek, “Asıl mesele, bu kazanımları sürdürülebilir kılacak yapısal dönüşümdür” şeklinde konuştu. Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın 2026’yı “yapısal reformlar yılı” ilan ettiğini belirtti.
Son Gelişmeler ve Ekonomik Durum
Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 1,6 trilyon dolar olduğunu hatırlatan Şimşek, son 2,5 yıl içinde bütçe açığının %3 seviyesine düştüğünü ve borç stokunun GSYH’ya oranının %24’e gerilediğini ifade etti. Bunun yanı sıra, cari açığın büyük ölçüde ortadan kalktığını ve brüt rezervlerin 120 milyar dolar arttığını belirtti.
- Enflasyon %70’lerden %31’e düştü.
- İşsizlik oranı tek haneli seviyelerde.
- Büyüme oranı %3-4 civarında seyrediyor.
Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Bölgesel Entegrasyon
Şimşek, Türkiye’nin dış ticaretinin %80-85’inin kural bazlı bir çerçevede yürütüldüğünü vurgulayarak, serbest ticaret anlaşmalarının önemine dikkat çekti. Türkiye’nin hizmet ihracatında dünyada ilk 20 ülke arasında yer aldığını belirten Şimşek, dijital hizmet ihracat merkezi olmayı hedeflediklerini açıkladı.
Bu bağlamda, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle bir serbest ticaret anlaşması yapmak istediklerini ifade eden Şimşek, “Bölgesel entegrasyona odaklanacağız” dedi. Ayrıca, Basra Körfezi’ni yüksek hızlı demiryolu ve otoyolla bağlayacak yeni bir kalkınma projesine yatırım yapmayı amaçladıklarını belirtti.
Tarife Riskleri ve Ekonomik Stratejiler
ABD’nin gümrük tarifeleri ve ticaret gerilimleri hakkında da konuşan Şimşek, özellikle ABD-Çin arasındaki tarife savaşının dolaylı etkilerinin önemli bir risk oluşturduğunu kaydetti. “Tarifelerin dolaylı etkilerinden endişeliyiz” diyen Şimşek, Çinli muhataplarıyla yapıcı bir diyalog sürdürdüklerini vurguladı.
Uzun vadeli refahın sağlanabilmesi için verimliliğin artırılması ve işgücünün etkin kullanımının kritik olduğunu belirten Şimşek, “Geriye kalan en gerçekçi yol verimliliği artırmaktır” dedi. Bu bağlamda, kaynakların daha üretken alanlara ve teknolojiye yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
