Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Gazze'deki Nasser ve Şifa hastanelerinde toplu mezarların bulunmasının yarattığı dehşete dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi: “Bu korkunç bulgular, adaletin sağlanması için acil ve kapsamlı araştırmaları gerektirmektedir.” ve sorumluluk.” ifadeler kullanıldı.
Açıklamada, Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdüren İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) kararlarını görmezden geldiği ve cezasız kaldığının altı çizildi.
Açıklamada, İsrail'in sivillere yönelik kitlesel katliamlarına ilişkin kanıtların savaş suçları ve soykırıma işaret ettiği belirtilerek şöyle devam ediliyor: “Bu bağlamda uluslararası topluma, sorumluların adalet önüne çıkarılması ve mağdurların ve ailelerinin cezalandırılması için harekete geçme çağrısında bulunuyoruz. yetkilendirilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Filistin'deki durumla ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICC) yargı yetkisine sahip olduğu belirtilerek, şöyle denildi: “UCM'yi, uluslararası hukuk standartlarına uygun olarak, bu konuyla ilgili tam ve tarafsız bir soruşturma başlatmaya, Gerçekleri ortaya çıkarın ve sorumluları adalet önüne çıkarın.” Çağırıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, uluslararası insancıl hukukun sivillere yönelik saldırıları yasaklayarak savaş zamanlarında insan hayatını koruduğu vurgulanıyor ve işlenen zulümlerin yeterince soruşturulmasını sağlamanın uluslararası toplumun ortak görevi olduğunun altı çiziliyor.
İsrail ordusunun Han Yunus kasabasından çekilmesinin ardından, 19 Nisan'dan bu yana Nasser Hastanesi yerleşkesindeki toplu mezardan 283 ceset çıkarıldı.