Bakan Mehmet Fatih Kacır katıldığı televizyon programında Türkiye'ye yapılan yatırımları değerlendirdi.
BYD Başkan Yardımcısı ve BYD Amerika İcra Kurulu Başkanı (CEO) Stella Li'nin Anadolu Ajansı'na verdiği röportaja değinen Kacır, şunları söyledi: “Röportajı daha önce de benzer şekilde benimle paylaşmıştı. “Çinli turistler her yıl dünya çapında 200 milyar insanı ziyaret ediyor. Bu yatırımla Çinli turistlerin Türkiye'nin muhteşem güzelliklerini fark edeceğine inanıyoruz.” “Gerçekten bu tür yatırımlar Türk markasının değerini artırıyor. Bizim için yüksek teknoloji merkezi, inovasyon merkezi ve küresel liderlerin yatırım adresi olmak aslında birçok faydayı da beraberinde getiriyor.” dedi.
Kacır, son 22 yılda Türkiye'nin küresel yatırım çekme konusunda ivme kazandığını vurgulayarak, Türkiye'ye yapılan yatırımlara ilişkin istatistikler paylaştı.
Küresel gelişmelerin Türkiye'nin rolünü güçlendirdiğini belirten Kacır, şöyle konuştu: “Hem nitelikli insan kaynağına ihtiyaç duyan Avrupalı markalar hem de alternatif tedarik merkezleri arayan Amerikalı ve Avrupalı markalar, dünyaya açılmak isteyen Çinli markalar için ideal ve doğru adres biziz. pazarlar.” dedi.
“Renault 50 yılı aşkın süredir burada”
Kacır, Renault Group Global CEO'su Luca de Meo ile yaptığı görüşmelere ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
“Renault 50 yılı aşkın süredir burada. Şu anda Bursa'da 360 bin araçlık üretim tesisi var. Renault CEO'su aynı zamanda Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği'nin de başkanı. Bu şapka da çok önemli. Neden bütün bunlar? Yeşil dönüşüm sürecinde aslında Avrupa'nın özel sektör lideri olarak İstanbul'da kendileriyle bir süredir görüşüyoruz.
Türkiye'de yeni teknolojilere sahip yeni araç modellerinin üretilmesi planlarında daima hem mevcut hem de yeni markalarla çalışıyoruz. Renault son dönemde Türkiye'de hibrit araçlar konusunda önemli adımlar attı. Ayrıca hibrit araçlarının hibrit motorlarının Türkiye'de üretimine de yatırım yaptı. Önümüzdeki dönemde Türkiye'de 4-5 yeni modelin üretimine başlayacaklar. Daha uzun planlar da yapacağız.
Dünya genelinde sanayi politikasının büyük önem kazandığı bir dönemdeyiz. Artık hem Amerika'da hem de Avrupa'da herkes bunu konuşuyor. Çünkü bir ülkenin kalkınma yolundaki hedeflerine yalnızca para ve maliye politikalarıyla ulaşması mümkün değildir. Kişi başına düşen gelirimiz üst gelir grubunun sınırına ulaştı. Kişi başına düşen gelirimiz 400 dolar daha arttığında yüksek gelirli bir ülke olacağız. Bizim gibi ülkelerin bundan sonra ilerlemesinin tek yolu sanayi politikasında atacağımız adımlardır.”