Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda şehit Mustafa Cambaz'a yönelik fotoğraf yarışmasının ödül töreninde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Şehit Mustafa Cambaz adına düzenlenen yarışmanın ödül töreninde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Albayrak Medya Grubu sözünü kararlılıkla yerine getiriyor. Bizi bir araya getiren Yeni Şafak gazetesine teşekkür ediyorum.
Şehit Mustafa Cambaz genç yeteneklere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. İki gün sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminin sekizinci yıl dönümü olacak.
15 Temmuz'da 252 vatan çocuğunu şehit ettik. Alanı ne olursa olsun yetenekli insanlara hak ettikleri değeri vermek önemli. Ödüllendirilen her başarının, daha nitelikli çalışmaların habercisi olacağı açıktır. Yarışmamıza ülkemizin her köşesinden fotoğraf sanatçılarının katılımını bunun bir göstergesi olarak görüyorum. Dereceye giren tüm kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Umarım daha uzun yıllar güzel fotoğraflar çekmeye devam edersiniz.
Sanat anlayışımızın temeli güzel olanı görmek ve göstermek düşüncesidir. Rahmetli Musatafa Cambaz da böyle bir sanatçıdır. Şehit kardeşimiz Mustafa Cambaz'ın hayat hikayesini az önce izledik. Şehit Mustafa Cambaz, inandığı değerlere ve mesleğine hayatını adayan, takdire şayan ve takdire şayan çalışmalarıyla başarıya imza atan bir foto muhabiriydi. 2000'li yıllardan bu yana Türkiye'yi geziyor ve 10 binin üzerinde fotoğraf çekti. Ucuz faturaların ve geçici heveslerin peşinde koşmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mustafa Cambaz kardeşimizi iki kurşunla göğsünden vurarak şehit ettiler. Milletin direncini kırmak için her türlü alçaklığı yaptılar ama hain ve kanlı hedeflerine ulaşamadılar. photo.twitter.com/5EbOpQiTm0
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 13 Temmuz 2024
“40 yıllık planlama ve hazırlık birkaç saatte boşa gitti”
15 Temmuz gecesi olduğu gibi nihayet ölümde de olsa adaletin yanında yer aldı. FETÖ hainleri Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden 2 kurşunla şehit etti. İnsanlarımızı alçakça, korkakça katlettiler. Ancak hain ve kanlı hedeflerine ulaşamadılar. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesapladılar.
40 yıl boyunca 40 farklı kılığa girerek bukalemun kılığına girmeyi başardılar. 40 yıllık planlama ve hazırlık birkaç saat içinde boşa gitti. Hesaplamaları o gece Boğaziçi Köprüsü'nden, Yeşilköy Havalimanı'ndan, Kızılay Meydanı'ndan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden geldi. Rabbimiz hainlerden, silahlarını millete doğrulttukları her yerde hesap sormuştur.
“15 Temmuz ruhunu koruyacağız”
Emperyalist yardakçılara Türkiye'nin fethedilemeyeceğini bir kez daha kanıtladık. 15 Temmuz gecesi meydanlar yerine ATM kuyruklarına koşanlar, üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen milli destana çamur atanlar, 15 Temmuz ruhunu yaşatmaya çalışanlar da olsa 15 Temmuz ruhunu koruyacağız. biz unutuyoruz, hayal kırıklığının acısını unutamayanlar bunu yapmak istemiyor. Pazartesi günü 81 ilde çeşitli etkinliklerle vatanımızın 252 evladını anacağız.
“Gezi olaylarını 24 saat canlı yayınlayanlar konu Gazze'ye gelince ortadan kayboldu.”
Gazze'de tanık olduklarımız birçok çadırın kurulmasına da neden oldu. Ne oluyorsa hepimizin, tüm insanlığın gözünün önünde oluyor. Kayıtsız kalanlar ise ikiyüzlü politikalarını gizleme gereği duymuyorlar. Gezi olaylarını 24 saat canlı yayınlayanlar sıra Gazze'ye gelince ortadan kayboldu. Soykırımı görmediler. Mazlumların çığlıklarını duymadılar. Üç maymunu oynamaya devam ettiler.
İslam dünyasının Gazze'deki kurumları da bu sınavı geçemedi. Gazze'deki katliamlardan dolayı Batı dünyasını eleştirirken, Müslümanlar olarak bizlerin de hesap vermemiz gerekiyor. İsrail öldürmeyi ve kan dökmeyi bırakmayacak. Batılı güçler Holokost utancı nedeniyle İsrail'i desteklemeye devam edecek. BM Güvenlik Konseyi İsrail'e karşı herhangi bir işlem yapmayacak. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan İslam dünyası ne yapacak? Bu soruları kendimize daha sık sormaktan başka seçeneğimiz yok.