
Adını İstanbul'u fetheden Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet'ten alan ve 3 Temmuz 1988'de açılışı yapılan köprü, 36 yıldır Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, FSM Köprüsü'nün hizmete girişinin yıl dönümü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, köprünün 36 yıldır İstanbul ulaşımına önemli katkı sağladığını vurguladı.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün sadece trafiği rahatlatmadığını belirten Uraloğlu, projenin kent ekonomisine ve çevre kirliliğinin önlenmesine de önemli katkı sağladığını anlattı.
Günde ortalama 230 bin araç geçiyor
Uraloğlu, köprüden bugüne kadar 2.1 milyar aracın geçtiğini kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:
“FSM Köprüsü'nden her gün ortalama 230 bin araç geçiyor. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan FSM ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün yanı sıra mega projeleri hayata geçirdik” Yavuz Sultan Selim ve Avrasya Tüneli gibi projeler Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi mega projeleri hayata geçirdik. “Karbon emisyonunu azaltarak vatandaşlarımızın zamandan ve yakıttan tasarruf etmesini, çevre kirliliğinin önlenmesini sağladık. Hızlı, güvenli ve konforlu ulaşımı sağlayan projelerimizde haftanın 7 günü 24 saati ihtiyaç halinde bakım çalışmalarına devam ediyoruz.”
İstanbul için hayal edilen ilk köprünün temelleri 1973 yılında atıldı.
Yüzyıllardır tarihi, siyasi, ticari ve kültürel değerlerini koruyan İstanbul, 15 milyon 655 bin 924 kişilik nüfusuyla Türkiye'nin yüzde 18,34'üne ev sahipliği yapıyor.
Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık yarısını oluşturan İstanbul, ülke genelinde toplanan 100 liralık verginin 45 lirasını ödüyor. Sanayi kuruluşlarının yaklaşık üçte birinin yer aldığı İstanbul, Türkiye'de yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği şehirler arasında ilk sırada yer alıyor.
Dünyanın sayılı şehirlerinden biri olan İstanbul, bin yıllık tarihiyle öne çıkıyor.
Türkiye'nin en kalabalık ili olan ve 2023 yılı nüfusuyla 131 ülkeyi geride bırakan megalopoliste ulaşım her tarihsel dönemde ön plana çıkmıştır.
Geçmişten bu yana pek çok medeniyete ev sahipliği yapan şehrin iki yakasını birleştirme fikri M.Ö. dönemine kadar uzanıyorsa, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra hızlı kentleşme süreciyle birlikte köprülere olan ihtiyaç da arttı.
Bu bağlamda yerleşimlerin artması, göç dalgaları ve trafiğin artmasıyla birlikte Boğaz'ın her zaman hayali olan köprülerin inşası için ilk adımlar atıldı ve Boğaz Köprüsü'nün açılışı 30 Ekim 1973'te yapıldı.
Asya ile Avrupa arasındaki ilk sabit bağlantı olan Boğaz Köprüsü'nün hizmete açılmasının ardından hem Türkiye'nin ekonomik koşulları hem de İstanbul çevresindeki nüfusun hızla gelişmesi ve büyümesi nedeniyle günlük ortalama araç trafiği beklentilerin ötesinde hızla arttı.
Köprüde ilk yıl günde ortalama 32.520 araca hizmet verilirken, 14. hizmet yılında bu sayı günde ortalama 130.000 araca yükseldi. Köprüdeki bu yoğunluk bir yandan hizmet kalitesini düşürürken, diğer yandan kentte ikinci bir köprünün varlığını zorunlu hale getirdi. Böylece 1985 yılında Fransız imparatoru Napolyon Bonapart'ın “Dünya bir devlet olsaydı başkenti İstanbul olurdu” sözlerini dile getirdiği megalopoliste ikinci bir köprü inşa edilmeye başlandı.
Temelleri İstanbul'un fethinin yıldönümünde atıldı.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün temeli, İstanbul için çok önemli bir olay olan ve şehrin fethinin yıl dönümüne denk gelen 29 Mayıs 1985'te atıldı. İnşaatına 4 Aralık 1985'te başlanan köprünün ilk tabliyesi 17 Eylül 1987'de atıldı, tabliyelerin montajı ise 4 Şubat 1988'de tamamlandı.
Yapımının 1.100 iş günü sürmesi beklenen köprü, 29 Mayıs 1988'de, söz verilen tarihten 192 gün önce tamamlanarak 3 Temmuz 1988'de hizmete açıldı.
FSM Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü'nün 5 kilometre kuzeyinde, Boğaz'ın Rumeli yakasında, Anadolu yakasında Hisarüstü ile Kavacık arasında yer alıyor.
Yapımının ardından İstanbul'un trafik yükünü hafifleten köprü, şehrin modernleşmesine de önemli katkı sağlıyor.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, halihazırda şehrin iki yakasını birbirine bağlayan dört farklı otoyol alternatifi (Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve 15 Temmuz Şehirler Köprüsü) arasında en yaygın kullanılan ulaşım projesi olarak öne çıkıyor.
Deniz seviyesinden 64 metre yüksekte
Kule ayakları arasındaki ortalama açıklığı 1.090 metre olan köprünün temelleri Boğaz'ın her iki yakasındaki yamaçlara atılmış olup, kuleler neredeyse köprünün destek seviyesinden itibaren başlamaktadır.
Köprünün düşey mesafesi denizcilik standartlarına uygun olarak 64 metre olarak belirlenirken, köprü kule temelleri ve ankraj blokları Avrupa ve Anadolu yakasında Devoniyen sistemine ait kireçtaşı ve yumrulu kireçtaşı formasyonu üzerine inşa edildi.
Binanın her iki ucunda, ana taşıyıcı kablolardan gelen çekme yüklerini kayalık zemine aktaran 50×60 metre ölçülerinde ve 35 metre derinliğinde masif betonarme ankraj bloğu bulunmaktadır. Ankraj bloklarının içinde kabloların sabitlendiği bir bölme bulunmaktadır.
Köprünün toplam genişliği 39,4 metre, köprü sayısı 62, ortalama açıklığı 1090 metre, deniz seviyesinden yüksekliği 64 metre, kule yüksekliği ise 107,1 metredir. Köprü kulelerinin ağırlığı 7 bin tona ulaşıyor.