Rize'de yaşayan kaporta ustası Cihat Çelik, vahşi hayvanların giremediği merkez Derebaşı köyündeki arazisine ailesi için ahşap ev yaptırmaya karar verdiğini söyledi.
Böyle bir evin çocukluk hayali olduğunu anlatan 38 yaşındaki Çelik, arkadaşının tavsiyesi üzerine 12 metrelik, 30 ton taşıma kapasiteli demir direk aldığını söyledi.
Maceracı bir karaktere sahip olduğunu anlatan Çelik, “Çocukluğumdan beri bu yapıları severim. İlk başta mümkün olmayacağını düşünmüştüm ama hayal gücümü kullanınca her şey yerli yerine oturdu ve evi yapmaya başladım.” . dedi.
“Yolların kötü durumda olması ve vincin ileri geri gitmesi zor olduğundan süreç uzun sürdü.”
Tasarladığı evi 14 adet çelik bariyer kullanarak direğe vidaladığını kaydeden Çelik, şöyle konuştu: “Yerde taban oluşturduktan sonra direği vinç yardımıyla kaldırıp çelik vidalarla yere sabitledik. Bazı denemelerimizde vincin ileri geri gitmesi zor bir şekilde sabit pozisyondan hareket etti.” dedi.
Yaklaşık 3 yıl önce evin inşaatı sırasında düşen vincin çarpması sonucu kafatası ve omuriliğinde kırık oluştuğunu iddia eden Çelik, uzun süren tedavinin ardından omurilik omuriliğinde 4 platin olmasına rağmen tekrar çalışmaya başladığını belirtti.
Girişi yerden 12 metre, çatısı ise yerden 20 metre yüksekte olan 70 metrekarelik bungalov evini uzun uğraşlar sonucunda tamamladığını söyleyen Çelik, şöyle konuştu: “Ev 2+1 ve 70 metrekare. Birinci katta oturma odası, mutfak ve balkon, ikinci katta ise banyo, tuvalet ve biri çocuk odası olmak üzere 2 yatak odası yer alıyor.” “Odalardan oluşuyor.” dedi.
“Böyle bir şey yapmak en büyük hayalimdi”
Hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını vurgulayan Çelik, “Böyle bir şeyi gerçekleştirmek en büyük hayalimdi. Bu hedefe ulaşmak bana huzur veriyor. Hayalim o kadar çok sıkıntı yaşadık ki. Stres dolayısıyla bu seviyeye ulaşmak harika bir duygu, bunu tarif etmenin bir yolu yok.” dedi.
Evdeki çalışmaların devam ettiğini belirten Çelik, balkonun üzerini yağmur durumunda kullanılabilecek şekilde kapatmayı düşündüğünü söyledi.
İnternetten ilginç evleri araştırdığını anlatan Çelik, “12 metrelik tek direğin üzerine böyle bir bina yapılmadı. Huzur veriyor. Ben olmayanı başardım.” dedi.
Çelik, evin inşaatı sırasında kimsenin kendisini teşvik etmediğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İki yıl önce şiddetli rüzgarlar vardı ve hasar görmeyince güven vermeye başladı. Buradaki komşuların çatıları uçtu ama benim evime hiçbir şey olmadı. Rüzgar çıkınca hemen eve gelip ona bakıyorum. Hiçbir tepki ve etki olmadı.”
“Turist açısından ilginç”
Orhan Alptekin, arkadaşlarını ziyaret ederken direk evini gördüğünü söylüyor: “Çok ilginç, tek direk üzerine yapılmış. Yapan kişiye teşekkür ediyoruz. İlginç yapılar turistik açıdan da ilgi çekici. Doğayla iç içe. ” dedi.
İshak Güngör de direği görünce baz istasyonu yapılacağını düşündüklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Evin yapılacağını sonradan öğrendik ama ne olacağını bilmiyorduk. Bütün aşamaları tek tek gözlemledik. Sonuçta ortaya büyük mühendislik gerektiren bir eser çıktı. rüzgar var, kar var Oturduğumuz yerde hava rüzgarlı olsa da titreme yoktur.
“Karadeniz ve Rize halkına 'imkansız' deyin, sonra arkanıza yaslanın izleyin”
Cem Sultan Karabulut da evin yapımını yakından takip ettiğini anlatarak, şöyle konuştu: “Karadenizli, Rizelilere 'imkansız' deyin, sonra arkanıza yaslanın izleyin. Cihat kardeşim imkansızı söyledi, oturduk izledik. Temeldeki son vida sökülene kadar her İstanbul'dan geldiğimde köy evinin önüne geliyorum. “Temiz hava aldıktan sonra eve gidiyorum.” dedi.
Çelik'in evin inşaatı sırasında ciddi bir kaza geçirdiğine dikkat çeken Karabulut, şöyle devam etti:
“Çok zor bir süreçten geçti. Allah bizi affetti. Hastane davası da zordu ama klasik Karadeniz sözüdür 'Umudumuz biterse inadımız başlar'. İnadı devreye girdi ve sağlığına kavuştuktan sonra projeyi tamamladı: “Yapamaz, yapamaz, olmaz” diyenler kitabı. Cihat'ta balkonda çay içsinler diye.